Genel Bilgi

SİİRT ÜNİVERSİTESİ

HAYVAN SAĞLIĞI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

(SİÜ-HAYMER)

 Siirt ilinin en önemli geçim kaynaklarından birini hayvancılık sektörü oluşturmaktadır. Hayvancılık; insanların dengeli beslenmesinde, sanayiye hammadde sağlanmasında, kırsal alanda gizli işsizliğin önlenmesinde ve kırsal kalkınma finansmanında önemli bir yere sahiptir.

Siirt ilinde; Hayvancılık sektörünün yoğun olması, bağcılık faaliyetlerinin yaygın olması, Eruh ve Şirvan ilçelerinde kırsal kesimlerde ormancılık faaliyetlerinin olması ve Pervari balı gibi bir markanın varlığı ilin güçlü yönlerini oluştururken, hayvancılık sektöründe modern olmayan yöntemlerin uygulanması, sanayinin (gıda vb) az gelişmiş olması ilin zayıf yönlerini oluşturmaktadır.

Toplam yüzölçümü 26.090,1 km2 olan TRC3 (Siirt, Batman, Mardin, Şırnak) Bölgesi, Türkiye’nin %3,3’lük alanını kaplamasına rağmen hayvan yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Siirt ilinde oldukça yoğun hayvancılık yapılması, ülke genelinde hayvansal ürün talebinin artması ile bunu fırsata çevirecek potansiyeli olduğu görülmektedir.

Bölgede hayvancılık faaliyetleri arasında büyükbaş, küçükbaş hayvancılık ve arıcılık ön plana çıkmaktadır.

Türkiye’deki toplam büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığının %5,96’sı TRC3 bölgesindendir. Bölge Türkiye’deki toplam büyükbaş hayvan varlığının %1,49’unu, küçükbaş hayvan varlığının ise; %7,72’sine sahiptir. Sunulan verilerden de görüleceği gibi hayvancılık faaliyetlerinde bölgede küçükbaş hayvancılık ön plana çıkmaktadır. Bölgenin Türkiye toplam hayvansal üretim değerine katkısı %2,02 civarında olmaktadır. Hayvansal üretim değerinin alt bileşenleri olan canlı hayvanlar değeri ve hayvansal ürün değerlerinde ise durum farklıdır. Bölgenin Türkiye toplam canlı hayvanlar değerine katkısı %2,78 iken, hayvansal ürünler değerine katkısı %1‘in altında olmaktadır. Bu durum hayvansal üretimde sorunların olduğunu göstermektedir.

Bölgenin hayvansal ürünler değerine katkısının az olmasının birçok nedeni vardır. Bölgedeki büyükbaş ve küçükbaş hayvanların çoğu yerli ırklardan oluşmakta, bu ırklarında et ve süt verimleri kültür ve melez ırklara göre daha az olmaktadır. Bölgedeki büyükbaş hayvanların içinde yerli sığırların oranı %53 civarındadır. Türkiye’de bu oran % 18 civarında olmaktadır. Son yıllarda yerli ırkların oranı azalma gösterse de henüz istenen seviyede değildir (TÜİK, Hayvancılık İstatistikleri, 2012).

Bölgedeki mezbahane ve kombinaların yetersiz oluşu özellikle et üretimi konusunda sağlıklı verilerin alınmasına engel olmaktadır. Bu durum sağlıksız koşullarda kesime sebep vermekte ve kaçak etin bölgeye girişine sebep olmaktadır. Süt üretiminde ise Türkiye ortalamalarının altında verimler alınmaktadır. Ayrıca bölgede erişebilirliğin düşük olduğu ilçelerde sütün pazara ulaşmasında sorunlar oluşmaktadır. Bu anlamda tarımsal örgütlerin çalışmaları yeterli olmamaktadır (TRC3(Mardin-Batman-Şırnak-Siirt) 2014-2023 Bölgesel Gelişme Planı)

Bölgede TÜİK 2012 verilerine göre toplam üretilen yün, kıl ve tiftik üretimi 3794 ton olmakta ve Türkiye üretiminin %6,9’unu teşkil etmektedir.

Siirt ilinin en önemli geçim kaynağını hayvancılık oluşturmasına rağmen bölgenin hayvancılıkla ilgili yeterli araştırma ve geliştirme desteği almamış olması, teknik gelişmelerden ve bilinçli hayvancılıktan uzak, geleneksel bir üreticilik yapılması hayvancıktan istenen boyutlarda verim alınamamasına neden olmuştur.

Kırsal ekonomik yapıyı oluşturan en önemli sektörlerden biri olan hayvancılık, yönetimsel olarak veteriner hekimlik hizmetleri merkezlidir. Islah çalışmalarıyla bölge hayvancılığının kültür ırklarıyla desteklenmesi halinde birim hayvandan elde edilecek ürün miktarı artabilecek ve sadece hayvan varlığı yönünden değil aynı zamanda elde edilen ürün miktarı ve kalitesiyle de diğer bölgelerle rekabet eder hale gelebilecektir.

Bölgede hayvan hastalılarıyla mücadelenin yeterince yapılmadığı, yetiştiricilerin hastalıkların tedavisinde bilinçsizce uygulamalar yaptığı bunun sonucunda iyileşemeyen hayvanları kesime sevk ettiği görülmektedir. Bölgede, hayvansal üretimi, hayvanın yaşamını ve zoonoz karakterli olan durumlarda insan yaşamını da olumsuz etkileyen hastalıklar ile ilgili ciddi önlemlerin ve uygulamaların yeterince yapılmadığı görülmektedir. Oysaki pek çok hastalık koruyucu hekimlik uygulamaları (örn. aşılamalar) sayesinde hastalık ortaya çıkmadan önlenebilmektedir. Hastalık ortaya çıktıktan sonra yapılacak müdahale hem hayvanların verimlerini olumsuz yönde etkilemekte hem de önemli derecede ilaç masraflarına neden olmaktadır. Özellikle zoonoz karakterli hastalıklara yakalanan hayvanların ürünlerinin bilinçsizce tüketilmesi insan sağlığını da olumsuz yönde etkilemektedir (örn. Brucella). Hayvanlarda görülen pek çok hastalık basit müdahalelerle tedavi edilebilecek durumdayken yetiştiricilerin birim hayvandan elde ettikleri ürün miktarının az olması nedeniyle çoğu kez tedavi yerine kesimi tercih etmeleri yeterli bilinçlenmenin sağlanamamış olmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle büyükbaş hayvanlarda kapalı sistem ile yapılan besicilikte önemli verim kayıplarına yol açan ayak hastalıkları da aynı şekilde basit yöntemlerle ortadan kaldırılacak durumdayken yeterli koruyucu önlemlerin alınmaması sebebiyle pek çok kez şiddetli seyreden hatta sürü hastalığı şekline gelen durumların ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

Bölgemizde yetiştirilen hayvancılıktan yeterince ekonomik gelir elde edilememesinin bir sebebi de birim hayvandan elde edilen ürün miktarının az olmasıdır. Bütün bu olumsuzluların nedeni gerek uygulamalarıyla, gerekse düzenleyebileceği toplantı, sempozyum ve çalıştaylarla yetiştiricileri bilgilendirme görevini yapacak olan Hayvan Sağlığı Araştırma ve Uygulama Merkezinin bulunmamasıdır.

TRC3 bölgesinde önemli bir geçim kaynağı ve istihdam alanı olan hayvancılığı modernize etmek, güçlendirmek, yeniden kâr edilebilen bir yapıya dönüştürerek bölgeyi sektörde diğer bölgelerle rekabet edebilir konuma getirmek ve bölgeler arası kalkınma farkını ortadan kaldırılmaya yardımcı olma potansiyeline sahip bir araştırma merkezinin kurulması gerekmektedir.

 Üniversitemizde kurulacak olan Siirt Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (SİÜ-HAYMER)’in katkılarıyla hem koruyucu hekimlik hem de hastalıkların tanı ve tedavisi yapılırken, gerçekleştirilecek bilimsel araştırmalarla yeniliklere kapı aralanabilecektir.

Gerek ulusal (örn. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, BTYK) ve bölgesel (örn. Dicle Kalkınma Ajansı) gerekse de uluslararası kuruluşlar (örn. UN-FAO, AB-EFSA), hayvan sağlığı ve refahı ile hayvansal hammadde üretiminde verimlilik ve kalitenin yükseltilmesi konularında araştırma çalışmalarının arttırılması gerekliliği ve önceliğine vurgu yapmaktadır. TRC3’ün bölgesel rekabet edilebilirlik unsurları arasında Hayvancılığın önemine ve bölgenin önemli dezavantajlara sahip olduğuna dair ifadeler ve tespitler ilgili kuruluşlar tarafından hazırlanan raporlarda yer almaktadır (Bkz. Ekler; TRC 3 Bölge Planı-DİKA, Ulusal Gıda Ar-Ge ve Yenilik Stratejisi-BYTK, Dairy Sectoral Analysis - IPARD Program Report, European Union, GAP Eylem Planı-TC Kalkınma Bakanlığı). Fakültemizin yeni kurulmasıyla birlikte gerçekleştirilen ön araştırmalar sonucunda da bu tespitleri doğrular nitelikte veriler elde edilmiş, TRC3 bölgesinde hayvan sağlığı ve refahına yönelik araştırma altyapısının bulunmadığı, bilimsel/akademik ve Ar-Ge faaliyetleri konusunda yapılan çalışmaların kayda değer düzeyde olmadığı, yetiştiricilerin hala geleneksel usullerle hayvancılık yaptıkları, koruyucu hekimlik hizmetlerinden yeterince yararlanamadıkları, hayvan sayısının fazlalığına ve mevcut coğrafi imkanların önemli bir potansiyel sunmasına rağmen istenen/tatminkar bir verim düzeyine ulaşılamadığı ve sektörde ulusal bazda markalaşmış entegre bir tesisin bulunmadığı tespit edilmiştir.

Üniversitelerin bölgesel, ulusal ve uluslararası nitelikte Ar-Ge çalışmaları yapma, topluma ışık tutma, uygulanan yanlışları düzeltme, mevcut sorunları tespit etme ve çözüm yolları arama, gelir seviyesini artırma, halk sağlığı ve teknolojik ilerlemeler konularında lokomotif olma görevleri bulunmaktadır.

Sonuç olarak; Siirt Üniversitesi’nin bu görevlerini yapabilmesi için bünyesinde “Siirt Üniversitesi Hayvan Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (SİÜ-HAYMER)” kurulmuştur.

EMRAH FİŞNE
Güncelleme : 11.06.2024 14:19:12